Çekte Bedelsizlik

Çekte Bedelsizlik İddiası

1. Kavramın Tanımı
Çekte bedelsizlik iddiası, çeki düzenleyen (keşideci) kişinin, çekte yer alan borcun gerçekte mevcut olmadığını veya çeke konu edimin yerine getirilmiş olduğunu ileri sürmesidir. Yani, çekin arkasında bir “bedel” bulunmadığı (örneğin mal teslimi yapılmadığı, hizmet verilmediği) savunmasıdır. Bu durum genellikle keşidecinin, “çek karşılıksızdır” değil; “çek aslında geçerli bir borca dayanmaz” şeklinde yaptığı bir savunmadır.

2. Hukuki Dayanak
Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca çek, soyut (mücerret) borç senedi niteliğindedir. Yani çekin geçerliliği, arkasındaki temel ilişkiye (örneğin satış, hizmet, borç verme) bağlı değildir. Bu nedenle çek düzenlendiğinde, çek hamiline karşı “bedelsizlik” iddiası genel kural olarak ileri sürülemez.

Ancak bazı istisnalar vardır:

  • Hamil iyi niyetli değilse (örneğin çekin bedelsiz olduğunu bilerek veya bilmesi gerekirken devralmışsa), bedelsizlik savunması yapılabilir.

  • Hamil, ilk lehtar (çeki ilk alan kişi) ise, keşideci bedelsizlik iddiasında bulunabilir. Çünkü bu durumda arada doğrudan bir temel ilişki vardır.

3. Bedelsizlik İddiasının İleri Sürülebileceği Durumlar

  • Keşideci ile lehtar arasındaki ilişkide (örneğin mal satışı, hizmet sözleşmesi vb.) bedel hiç doğmamışsa veya sonradan ortadan kalkmışsa (örneğin sözleşmenin feshi, iptali, malın ayıplı olması vb.), keşideci bu iddiayı ileri sürebilir.

  • Çek teminat olarak verilmişse ve teminat yükümlülüğü ortadan kalkmışsa, bedelsizlik savunması gündeme gelir.

  • Karşılıksız çek suçuna ilişkin ceza davalarında, çekin teminat senedi olduğu veya bedelsiz olduğu ispatlanırsa ceza sorumluluğu doğmaz.

4. Bedelsizlik İddiasının İspatı
Bedelsizlik iddiası, bu iddiayı ileri süren tarafından ispat edilmelidir. Çek, soyut bir borç ikrarı olduğundan, çekin bedelsiz olduğunu iddia eden kişi, çekin hangi temel ilişkiye dayandığını ve bu ilişkinin neden geçersiz veya ortadan kalkmış olduğunu somut delillerle (sözleşme, fatura, yazışma, tanık, vb.) kanıtlamak zorundadır.

5. Uygulamada Yargıtay Görüşü
Yargıtay, yerleşik içtihatlarında şunu kabul etmektedir:

  • “Çek, kıymetli evrak olarak mücerret bir borç ikrarı içerir; ancak taraflar arasındaki temel ilişki ispatlandığında bedelsizlik savunması değerlendirilebilir.”

  • Yani hamil, çekin bedelsiz olmadığını ileri sürüyorsa, bedel ilişkisinin varlığını gösterebilir; keşideci ise bedelsizlik iddiasını delillendirmek zorundadır.

  • Özellikle ticari davalarda, bedelsizlik savunması tanık deliliyle de ispatlanabilir; ancak yazılı delil tercih edilir.

6. Sonuç
Çekte bedelsizlik iddiası, çekin soyutluk ilkesine rağmen belirli şartlarda ileri sürülebilen bir savunmadır.

  • İlk hamil (lehtar) karşısında ileri sürülebilir.

  • İyi niyetli olmayan hamile karşı da ileri sürülebilir.

  • Ancak iyi niyetli üçüncü kişiye devredilmiş çeklerde bedelsizlik iddiası, çekin soyutluk ilkesinden dolayı ileri sürülemez.

Dolayısıyla, bedelsizlik iddiasının başarıya ulaşması, hem iddianın ispatına hem de çekin kimde olduğuna bağlıdır.